21 Temmuz 2014 Pazartesi

Kan Şarkısı / Blood Song

Son günlerde adı kulağıma o kadar çok fısıldandı ki dayanamadım Kan Şarkısı’nı aldımKonuyu hatta baş karakterin adını bile bilmiyordum, tavsiye eden minik kuşlar da hep Rüzgarın Adı gibi olduğunu söylüyorlardı, haliyle beklentim çok yüksekti. Tek satır yorum okumadan ve arka kapağa bakmadan hemen başladım okumaya.


Vaelin Al Sorna Kvothe’a benziyor mu ? Hayır
İkisinde de tarihçi var. Evet
İkisi benzer hikayeler anlatıyor. Hayır
Bana kalırsa Anthony Ryan’ı Patrick Rothfuss ile karşılaştırmak haksızlık. Brandon Sanderson benzetmeleri ile ilgili bir yorum yapamıyorum. Çok güzel bir hikaye anlatmış yazar. İyi bir dünya, etkileyici karakterler yaratmış. Sondan başlıyor, başa dönüyor, eş zamanlı ilerliyor. Soruların cevapları veriliyor, şaşırtıyor. Tarihçi Vernies kendi hikayesini anlatıyor, Vaelin Al Sorna kendisininkini. Diyar, itikad, karanlık, nişan, inkarcılar, tanrı inancı farklı. Kalbi kırık küçük bir çocuğun hopekiller haline gelişini izliyoruz merakla.
Anthony Ryan gereksiz ayrıntılarla doldurmamış hikayesini, rahat rahat 1000 sayfa yazabilirmiş oysa ki. Vaelin Al Sorna, kusursuz, müthiş, dayanılmaz, çok yakışıklı, çok başarılı, çok çok çok diye anlatılan karakterlerden değil. Hatalarını, kusurlarını, zaaflarını bildiğimiz buna rağmen kendisini sevdirebilen bir karakter. Kardeşleri için de aynısı geçerli. 
Kitapta öne çıkan kadın karakterler Sella,Kardeş Sherin ve Prenses Lyrna. Bana kalırsa üç kadın da çok başarılı anlatılmış. Kitapla ilgili sevdiğim noktalardan bir diğeri de hiç bir şeyin boşa anlatılmaması, okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız, gereksiz ayrıntı gerçekten yok.

Beklentinizi çok yüksek tutmadan, Patrick Rothfuss ile kıyaslamadan zevkle okuyacağınız bir kitap Kan Şarkısı. Merakla sayfaları çeviriyorsunuz. Rüzgarın Adı’na benzer anlatılmış çok farklı bir hikaye.  Özellikle Vaelin ağzından anlatılan yerleri çok daha merakla okudum. Sanırım Tarihçi'den pek fazla hoşlanmadığım için. Tabi Tarihçi'ye ne kadarı anlatılıyor ne kadarını kendine saklıyor anlayabilmek için biraz dikkat etmem gerekti. Çoğu karakter sizi fena halde şaşırtıyor. Başta saçma bulduğunuz şeyler sayfaları çevirdikçe anlam kazanmaya başlıyor. Bence Vaelin Al Sorna’nın hikayesine mutlaka bir şans vermelisiniz.

Çok Fena Spoiler:
Babası tarafından 6. nişana bırakılan, terk edilen bir çocuk Vaelin. Oysa ki onu nişana gönderen eski bir kardeş olan şifacı annesi. Zamanla babasının diğer hayatını öğreniyor, hiç tanımadığı sadece bir kez gördüğü kız kardeşini seviyor Vaelin. Tuhaf bir adam. İlk sınavında insanların hayatını bağışlıyor… Tanımadığı birinin hayatı için Kral’ın adamı oluyor…Birde kan şarkısı var elbette… Ve hakkında ki kehanetler… Karanlık’ın kimliğini en sonda öğrenmemiz ve de savaşa girilmesinin asıl sebebini yazarın sonlarda anlatması iyiydi. İsimleri çok kötü olsa da karakterler yeterince ayrıntılı anlatılmıştı. Tabi kitap kapağına bakarak Vaelin’i sevmek pek mümkün değil ama neyse. Cadının oğlunun hikayesinin en sona bağlanması süperdi, okurken sadece çocuk masalı olduğunu düşündürüyordu oysa ki. Sella ve Nortah tam anlamıydı sürpriz oldu. Yüzümde aptal bir tebessümle okudum. Vaelin ve Sherin ilişkisi sürpriz değildi, herhalde ileride tekrar karşılaşırlar ve ilişkileri böyle bitmiş olmaz. Kral janus ilginç bir adamdı, kızı Lyrna ise müthiş. Kralın kadınların sahip olması gereken özellikler ile ilgili yorumları çok eğlendirdi beni. Vaelin’in kimliğini bilmeden Eruhin’i öldürerek umut katili adını alması ve Eruhin’in umursamaz tavırlarla savaşa girmesi güzel anlatılmıştı. Özellikle son sayfalarda Vaelin’in Leydi Emeren’e yaptığı konuşma etkileyiciydi. Keschet oyunu'na yapılan göndermeler ölüm kapısındaki rün taşlarıyla oynanan oyunu anımsatıyordu. Nişan ve kuralları çok tanıdık gelse de sebebini bir türlü çıkartamadım.

Kitabı bitir bitirmez kocama okutma çalışmalarımı zaten biliyorsunuz. İşte bu çabanın sonunda kitabın başına gelen:) Bu arada kendime yeni bir kurban buldum; sevgili kuzenim şu anda Bilge Adamın Korkusu’nu okuyor, biter bitmez bunu okumasını sağlayacağım. Kitap kapaklarıyla uğraşmam ve genelde kapağın bu kadar önemsenmesine de kızarım ama şu adamı birinin bana açıklaması gerçekten gerekiyor. Bu arada İthaki umarım ikinci kitap için çok fazla bekletmez bizleri, Gormenghast gibi olmaz bu kitabın da sonu.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder